Avusturyalı milyarder Heidi Horten’ın tartışmalara neden olan mücevher koleksiyonu 196 milyon dolara alıcı buldu. Dünyanın en pahalı ve özel mücevher koleksiyonu, Elizabeth Taylor’a ait olan 116 milyon dolarlık satış rekorunu açık ara farkla geride bırakmayı başardı.

Alman iş insanı olan Helmut Horten’ın Nazi zamanında yasa dışı bir şekilde Yahudilerden elde etmiş olduğu servetle satın aldığı söylenen eşi Heidi Horten’a ait olan yüzlerce mücevheri içinde barındıran tartışmalara sebep olan koleksiyonu, açık artırmada 196 milyon dolara satıldı.

Elizabeth Taylor’a ait olan koleksiyonu açık ara farkla geride bıraktı

İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan bir otelde yapılan açık artırmada, 700 üzeri mücevherin yer aldığı koleksiyon 196 milyon dolara alıcı bularak, daha önce bu alanda Elizabeth Taylor’a ait olan 116 milyon dolarlık satış rekorunu geçmeyi başardı.

Müzayedeyi gerçekleştirmiş olan Londra merkezli Christie’s, Horten’in varlığının tartışmalara sebep olduğunu kabul etmiş olsa da servete ilişkin ‘kamuya açık kayıtların’ yer aldığını ve Horten’in eşinin işi ile ilgili uygulamalarının iyi bir şekilde belgelendiğini savundu.

Christie’s, açık artırmadan elde edilmiş olan gelirlerin Holokost araştırması yapan ve eğitim veren kurumlara önemli katkıda bulunacağını belirtti.

Horten’ın tartışmalara neden olan serveti

2022’de 81 yaşında hayatını kaybetmiş olan Avusturyalı Heidi Horten, Forbes’un verilerine baktığımızda bir milyarı eşine ait olan yaklaşık olarak 3 milyar dolarlık servete sahip görünüyor.

Horten’ın eşi Helmut Horten’ın Nazi parti üyesi olduğu kayda geçerken, 1930’lu yıllarda ülkeyi terk etmiş olan Yahudilere ait işletmelere yasa dışı bir şekilde el koyduğu ve servetini bu şekilde kazandığı gerekçe gösterilerek suçlu bulunuyor.

Yahudi dernekleri de bu sebeple Nazi zamanında servete kavuşmuş olan Horten’e ait mücevherlerin satışının durdurulması konusunda çağrısı yapmıştı.

Holokost kurbanlarına bir hakaret

Holokost Eğitim Vakfı İngiliz Jewish Chronicle gazetesine gerçekleştirilen açıklamada, müzayedenin ‘Holokost kurbanlarına bir hakaret’ olduğu iddia edilmişti.