Chaumet ile doğanın inceliklerini anlatan koleksiyon: Le Jardin de Chaumet

, , , , , ,

Chaumet, yeni yüksek mücevher koleksiyonu ”Le Jardin de Chaume” ile dört bölümden oluşan bir doğa yolculuğuna çıktığını duyurdu.

Marie-Étienne Nitot’nun 1780 yılında markayı kurmasından bu yana doğayla derin bir bağ kuran mücevher firması, doğayı ‘‘Le Jardin de Chaume’’ koleksiyonuyla kimliğinin ayrılmaz bir parçası haline getirmeyi amaçlıyor.

Dünyanın her köşesinden ilham alan yaratıcı yönetmen Ehssan Moazen, 68 parçadan oluşan bir mücevher bahçesini ortaya koydu. Koleksiyonda yer alan değerli taşlar duygu uyandıracak şekilde titizlikle seçilirken, aynı zamanda bu taşların kaynağı olan doğaya da saygı gösterildiğinin altı çizildi. Bazı pırlantalar, günümüzün en popüler pırlanta şekli olan parlak kesimin atası sayılabilecek 17 fasetli 8/8 kesimi içeren miras stillerinden ipuçları alıyor.

Le Jardin de Chaumet’nin birinci bölümünün ormanda başladığı ve ökse otlarından görkemli ağaçlara kadar yemyeşil çalılıklardan ilham aldığı görüldü.

Çeşitli kombinasyonlarda birlikte takılmak üzere tasarlanmış bir set olan yedi parça, ökse otunun zarif görünümünden oluşuyor. İnci meyveleriyle bezeli 8/8 elmas şeritlerin iç içe geçmiş şekli, doğrudan ökse otu bitkisinin şekillerini ve beyaz meyvelerini taklit ediyor. Kolyede 21,59 karatlık etkileyici bir Kolombiya yastık kesim zümrüt bulunurken, dönüştürülebilir yüzüğün tepesinde 10 karattan fazla bir zümrüt yer alıyor.

İkinci bölümün, güneşin yaldızladığı buğday ve asmalardan ilham alan parçalarla ormanın derinliklerinden açık tarlalara doğru ilerlediği biliniyor.

Buğday, İmparatoriçe Joséphine ve İmparatoriçe Marie-Louise için yaratılan buğday taçlarından bu yana tekrar tekrar ziyaret edilen bir Chaumet imzası haline geldi.

Bu yeni koleksiyon için Chaumet, güneşte çatırdayan buğdaydan ilham alıyor. Sarı altından üretilen kolye üç farklı şekilde takılabiliyor ve 5.05 karatlık dönüştürülebilir yüzük de dahil olmak üzere dört uyumlu parçaya sahip bir set ortaya çıkıyor.

Hercai menekşe, lale, iris ve arum, Le Jardin de Chaumet’nin üçüncü bölümünün ardındaki ilham kaynağı olarak beliriyor. Yüksek mücevherler aracılığıyla doğayı gerçekçi bir şekilde yeniden yaratma taahhüdünü sürdüren Chaumet’nin hercai menekşe çiçeğinden ilham alan sekiz parçası, karmaşık taş ayarları kullanılarak özenle inşa edildi.

İris’ten esinlenen dört parça arasında 24,26 karatlık muhteşem bir yastık kesim spinel taşıyan dönüştürülebilir bir kolye de yer alıyor. Taşların yoğun rengi, irisin dokusunu ve tırtıklı kenarlarını vurgulayarak narin bir pembe mücevher seti yaratıyor.

Chaumet’nin tüm ilhamlara açık olduğunun bir kanıtı olan dördüncü ve son bölüm Bouquets of the World, dünyanın en güzel bitkilerinden ilham alıyor.

Afrika bitkisi Agapanthe’yi kutlayan beş parça, 21,26 karatlık oval kesim Seylan safiriyle zengin bir maviye bürünmüştür. Beş parçaya ilham veren Chrysanthème’in mavi ve sarı safirleri, bitkinin bulunduğu kültürler arasındaki birliği temsil ediyor.