Fabrizio Casaretto’dan altın analizi gecikmedi!

, ,

Fabrizio Casaretto, birçok iç ve dış bilinmeyenden dolayı insanlar neye yatırım yapacaklarına karar vermekte zorlandığını dile getirirken, emtia borsalarının başlıca ürünlerin fiyatlarını belirlerken döviz piyasalarına, ülkelerin ekonomik durumlarına, ve politikalarına göre hareket ettiğini açıkladı.

Fabrizio Casaretto, ‘’Birçoğumuzun belki de çocukluğumuzda haşir neşir olduğumuz bir deyim vardır “altın al, hiç kaybetmezsin” şeklinde. Bir finansçı, emtiacı ve hedger olarak bu deyimin yanlış tarafının olduğunu erken yaşlarda algılamıştım. Bunu tabii “altın kaybettirir” şeklinde algılamamak gerekir.’’ şeklinde konuştu.

2011 Ağustos ayında altın ons başına bin 910 USD ile tarihi zirvesini yapan altın, birkaç hafta yüksek volatiliteyle seyretti ve en son Eylül 2012 de bin 790 USD ile mini tepe yapıp gerilemeye başladı. Aralık 2015’te bin 50 USD’ye kadar düşüştü, sonra bir yükseliş trendine tekrar girip Haziran 2020 de 2 bin USD’lik sınırı ilk defa aştı, o günden beri bin 600- 2 bin arası bir grafik izliyor.  

Casaretto, ‘’Altın, diğer emtialar gibi inişli çıkışlı seyreder. Her zaman yukarı çıkar ve kazandırır diye bir kural yoktur. Doğru zamanda alınıp doğru zamanda satılmalıdır. Uzun vadelerde enflasyon etkileri hesaplanmalıdır. Konservatif düşünce yapısı ile sürekli alıp kenara koyulacak bir emtia değildir, elimize yapışmadan elden çıkarabilmeyi ve tekrar alabilmeyi de bilmek gerekir.’’ diyerek altın yatırımının nasıl olması gerektiğini vurguladı.

Casaretto, ‘’Geleneksel ‘altın her zaman iyi yatırımdır’ deyimi sadece kolay kaçamak bir deyimdir. Mesela bin 750 USD’den satıp bin 50 USD’den geri alınabilirdi. Pek kimsenin yaptığını düşünmüyorum. Altın da diğer yatırım araçları gibi doğru zamanlarda alınıp satılması gerekir. Dünyada altın kotasyonları dolar bazındadır ve aynı dövizle işlem yapılır. Dolar almayıp altın almak, eninde sonunda dolar bazında bir işlem yapmak demektir, yani aslen ülkemizdeki dolar talebini düşürmez. Altın aldıkça hem altın talebi hem de dolar ihtiyacı artıyor. Finansal piyasalar gelişti. Artık illa fiziki altın peşinde koşup, alıp, kasaya koymaya gerek yok, satmak için de kasadan alıp, çıkıp, koşturup satmak lüzumsuz. Altın kontratları veya altın fonları mevcut, oturduğunuz yerden anında kâğıt üzerinde de olsa altın sahibi olunabilir, saklama hesabınızda tutuluyor, illa sarı liraları veya külçeleri görmek ve tutmaya gerek yok, hayatı kolaylaştırıp, güvenip, geleneksel rutinlerden kurtulmamız gerekir. Bu esnada tabii ki vadeli piyasalardaki finansal araçlarla altın pozisyonları Hedge edilebilir. Hedge etmek fiyatlandırmak demek değildir. Hedging sayesinde iniş ve/veya çıkışlardan korunursunuz, bu işlemleri bir uzman eşliğinde yapmalısınız. Hedging ile zarar etmezsiniz, ek getiri de sağlayabilirsiniz.’’ dedi.