Reuters: ”Emsalleriyle olan faiz oranı farkını kapatmasının ardından dolar tacına veda edecek”

,

Reuters anketine göre ABD doları, bu yıl emsalleriyle olan faiz oranı farkının genişlemeyi yavaşlatması ve ardından para birimini savunmaya almasıyla birlikte bu yıl birden fazla büyük para birimine karşı güç kaybı yaşayacak.

Seneye güçsüz bir zeminde başlamasına karşın, dolar Şubat ayında şiddetli bir şekilde geriye döndü ve ABD Merkez Bankası’nın daha önce düşünülenden daha fazla faiz yükselişi olacağının beklentisiyle bu ay süresince yaklaşık yüzde 3 değer kazancı yaşadı.

Bununla beraber, Mart ayında iki bölgesel ABD bankasının iflası, Fed’in beklentilerini yumuşatmaya zorlamış gibi görünüyor. Dolar kuru geriye çekildi ve geçtiğimiz ayın kazançlarının hemen hemen tamamını iade etti. Şimdi bu eğilimin yakın ve orta vadede devam etmesi öngörülüyor.

Bankalarla alakalı piyasa karmaşasına ilişkin endişeler azalırken, şahin faiz oranı beklentileri geri çekilmedi, bu da hızlı bir faiz artışı dalgalanmasının çok yakında biteceğini ve bununla beraber tarihi bir dolar boğa koşusunun sonunun başlangıcını gösteriyor.

31 Mart ve 4 Nisan’da 90 döviz strateji uzmanı ile hazırlanan ankette medyan tahminler, doların bir sene içerisinde tüm büyük para birimleri ile arasında zemin kaybı yaşanmasının öngörüldüğünü gösterdi.

Faiz oranlarının döviz hareketlerinde oynamış olduğu büyük rolün üzerinde duran, uzmanların çoğu, 56 kişiden 32’si, kur farklarının gelecek ay süresince dolara en çok yön verecek etken olacağını belirtti.

MUFG Döviz Ekonomisti Lee Hardman, ‘’Dolar için beklentimiz, önümüzdeki üç ila altı ay içinde daha fazla zayıflık beklemeye devam etmemizdir. Sanırım son gelişmeler, ABD bölgesel bankalarına olan güven kaybı oldu ve bu da dolar için aşağı yönlü riskleri artırdı.’’ açıklamalarına yer verdi.

Ayrıca Hardman, ‘’Fed, ileriye dönük büyüme için bu aşağı yönlü risklerin çok farkında olacak. Bu nedenle, ABD faiz piyasalarında gerçekleşen güvercin yeniden fiyatlandırmaya katılıyoruz. Fed’in faiz artış döngüsünün sonuna yaklaştığını düşünüyoruz.’’ ifadelerini kullandı.

Fed faizi vadeli işlemleri, enflasyonun halen Fed’in hedefinin iki katı üzerinde ilerlemesine rağmen, piyasaların Eylül ayı başında gelecek bir faiz indirimde fiyatlandığını gösteriyor.

Doların beklenilen faizi geri çekmesi ile beraber, Avrupa tek para birimi, avro ön plana çıkıyor.

Bu sene yüzde 2,5 yükselişle, avronun gelecek 1-3 ay içerisinde mevcut 1,9 dolar seviyelerinde işlem görmesi ve sonrasında 12 ay içinde 1,12 dolar civarına yüzde 2’lik daha güçlenmesi öngörülüyor.

Mart ayında yüzde 2,5’ten fazla değer kazanmasına karşın, Japon yeni sene süresince yüzde 0,6 değer kaybedişi yaşadı. 2022’de tekrar faiz farklarında 32 yılın en düşük seviyelerine inen ve güvenli liman olarak görülen para biriminin, bu kaybı tahmin ufku üzerinde bir telafi yapması bekleniyor.

Medyan görünüm, yenin 12 ay içerisinde 125 bin dolar düzeyinde işlem görebilmek için yaklaşık yüzde 6,0 değer göstereceği tahmin ediliyor.

Doların zayıflığı birçok para birimi için, özellikle de buradan alçakgönüllü kazançlar kaydetmesi beklenen yükselmekte olan piyasa para birimleri için umut verici bir gelişme olsa dahi, mevcut düzeylerden tahmin edilen yukarı hareketle sınırlı kaldı.

Doların senelerdir uzmanların beklentilerine karşı meydan okurcasına güçlü kalmasıyla, bazıları dünyanın rezerv para biriminin hızla güç kaybetmesi çağrısında bulunmak konusunda isteksiz görünüyor. Gerçekten de, ankete katılan belli başlı para birimlerinin hemen hemen tamamı için 12 aylık medyan görünüm, Mart anketiyle birebir aynıydı.

RBC Capital Markets’in FX Strateji Başkanı Adam Cole, ‘’ Dolar için fikir birliğinden daha iyimseriz.’’ dedi ve konumunu son iki senedeki doğrudan artıştan daha nüanslı bir pozisyona geçmek olarak tanımladı.

Cole, ‘’Genel önyargımız, büyük dolar kayıpları için fikir birliğinin tekrar yanlış olacağı yönünde.’’ sözlerini kullandı ve Fed’in piyasanın fiyatlandırdığı dik faiz indirimlerini sağlayacağına inancı olmadığını, erken faiz indirimi için beklenilenden sert bir ekonomik durgunluk gerektiğini dile getirdi.