ABD bankacılık ve borç krizinden destek alan kripto para piyasası, yeni ‘güvenli liman’ olup olamayacağı konusunda uzmanlar ile görüştük.

ABD mali sistemini huzursuz eden şeyin kolay bir tedavisi bulunmuyor. 2023’te süresi dolan rekor miktarda ticari ipotekle beraber gelen çok sayıda temerrüt ve bölgesel bankalardaki mevduat kaçışı problemi, mali sisteminin sağlığı ile alakalı endişeleri kuvvetlendiriyor.

Wall Street analistleri şu an bölgesel bankaların mali sağlığını araştırıp, zayıf ve daha tehlikeli olanları deviriyor. Gittikçe artan sayılarla, sağlam bankacılık taktiklerinden uzaklaşıyor. Silvergate, Signature ve Silicon Valley Bank yalnızca, yangının habercisi olan dumanlara benziyor. İflas edenlerin ise son bankalar olmadığı da neredeyse netlik kazanacak.

ABD’de bankacılık hisseleri yılbaşından bu zamana kadar yüzde 20 veya daha fazla düşüş yaşadı. Bu tip düşüşler genelde, yatırımcıların sahip olduklarını düşündükleri istikrarlı ve güvenli hisse tezini çöpe atarak, finansal kurumlara olan güveninin azalması ile son bulur.

Para piyasalarındaki bir değişiklik, normal olarak birilerinin yatırım stratejisinin yardımı ile başka bir yerde şaşırtıcı kaynaklar oluşturabilir. Tıpkı, geçmişte riskli olarak isimlendirilen kriptoların, uzun süren kışına rağmen yeni güvenli liman olarak ifade ediliyor.

Bitcoin, son iki haftanın doruğuna ulaştı. Kripto paraların piyasa değeri de yaklaşık olarak yüzde 2,14 oranında değer kazancı yaşayarak 1,16 trilyon dolara artış gösterdi. Yatırımcılar oynaklık tehlikesini azaltan bir kripto portföyü ile olası bir krizden kaçınmanın yolunu bulmaya çalışıyor. Bu da ons altına endeksli Tether Gold (XAUT) ve PAX Gold (PAXG) gibi stablecoin’lere olan ilgiyi yükseltiyor. Yine de plan yapmadan önce uzmanları dinleyin.

Gate Türkiye Araştırma Müdürü Sevcan Dedeoğlu, ‘’Kripto para piyasasında yatırımcılar getiri fırsatı bulamadığında stablecoinlere dönüş yapıyor. Aynı şekilde piyasalarda güvenli liman talebinin yükseldiği dönemde altına dönmek isteyen yatırımcılar da PAXG ve XAUT’ye talep gösteriyor.’’ ifadelerine yer verdi.

‘’İtibari paralardaki enflasyondan korunmak için tokenları tercih ettim’’

Dedeoğlu’nun gösterdiği noktadan Lord of Crypto devam etti ve neden Tether Gold ve PAX Gold’a yatırım yaptığını şu şekilde açıkladı, ‘’Altından elde edilecek getirinin, kriptoda yatırım yapan kesimi tatmin edeceğini düşünmüyorum. Benim Tether Gold ve PAX Gold’u kullanma amacım kazançtan çok stabilcoinlerde duran varlığımı çeşitlendirmek ve itibari paralardaki enflasyondan korunmak. Fiziksel altın bulundurması riskli transferi zahmetli, alıp satması ise masraflı bir emtia oluyor. Ama altına endeksli kripto paraları saniyeler içinde makas aralığı olmadan, sıfır komisyonla alıp satabiliyor ya da transfer edebiliyorsunuz. Bu yüzden ben de altın alacağım zaman fiziki altını değil, altına endeksli coinleri tercih ediyorum.’’ ifadelerini kullandı.

Öne çıkan seviyeler

Dedeoğlu PAXG ve XAUT’ın altının fiyatını izlediğini ifade ederek öne çıkan düzeyleri ve grafikleri paylaştı; ‘’Altının en yüksek seviyesi Ağustos 2020’deki 2 bin 73 dolar seviyesi oldu. Güncel fiyatı ise bin 958 dolar seviyesinde seyretti. Altın fiyatında kripto para piyasasında olduğu gibi yüksek dalga boyları ve volatilite göremiyoruz. Altından yeniden bir yükselişten bahsedebilmek için yeniden bin 980 dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekleriz. ABD’de de borç tavanı krizinin tartışıldığı bu günlerde altının yükseliş fırsatını değerlendiremediğini görüyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki dönemlerde de altının yükseliş senaryosuna şüphe ile bakmak gerekecek. Çünkü en yüksek seviyesi olan 2 bin 70 dolar seviyesini henüz kıramayan bir varlıktan bahsediyoruz.’’ ifadelerine yer verdi.

Ons altına endeksli iki tokenı ele alınca akıllarda PAX Gold ve Tether Gold dijital altın olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği merak konusu oluyor. Uzmanlara merak edilen soruyu ilettik, iki farklı bakış açısı ve iki farklı yanıt aldık:

Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk dijital altın nitelendirilmesi konusunda aynı fikirde olmadığını söyleyerek şu sözlere yer verdi: ‘’Altına dayalı kripto paralar güvence açısından daha olumlu ayrışabilir. Arkasında kimin olduğu belli olmayan, sadece belli bir miktar karşılığında çıkartılan sabit katılımlı kripto paraların hala rüştünü ispat edebildiği kanaatinde değilim. Dünyanın her yerinde her gün jeopolitik gerginliğin tırmandığı, enflasyonun hala düşürülmemiş olduğu bir ortamda altına dayalı kripto para muhakkak ilgi görecektir ama altın gibi olmayacaktır.’’

The Steve Group CEO’su Derya Türker ise aksini iddia ederek şu ifadeleri kullandı: ‘’Dijital altın tanımına katılıyorum. Birebir fiziksel altın karşılığı olan Tether Gold kullanıcılara, 7/24 istediği zaman alıp satabilme, dünyanın herhangi bir yerinden erişebilme ve isterlerse soğuk cüzdanlarda istedikleri yere taşıyabilme imkanı sunuyor. Fiziki altın ile mümkün olmayan bu özellikler, dijital altının en büyük avantajı olarak karşımıza çıkıyor.’’

Dijital projeler fiziksel altının yerine geçebilir mi?

Malum dijital devrim çağındayız yatırım tercihlerimiz de çağın koşullarına ayak uyduruyor. Peki fiziksel altının yerini alabilecek bir proje çıkıp çıkmayacağı ve altının devrinin kapanıp kapanmayacağı konusu soru işaretlerine neden oluyor. Türker, Bitcoin’in bu rolü üstleneceğinin üzerinde durarak, ‘’Arzının 21 milyon adetle sınırlı kalması, asla bu sayının üstüne çıkamayacak olması ve bununla beraber henüz tüm dünyada Bitcoin adaptasyonunun başında olduğumuz gerçeği, bize Bitcoin’in gelecekte ne kadar değerli olacağını gösteriyor.’’ değerlendirmesinde bulundu.

‘’Altının yerine geçemez’’

Yıldırımtürk ise, ‘’İlerleyen zamanlarda bir kripto para projesi için Bretton Woods Anlaşması gibi ne kadar altın varsa o kadar kripto paraya karşılık gelir şeklinde bir ifade kullanılırsa, sadece bu güvence açısından kripto parayı güvenli kılar ama altının yerine geçemez.’’ değerlendirmesini yaptı.

Regüle sektörden tehlikeli varlıklara

Bitcoin borçlanma tavanı ile alakalı iş birliğine gidilmesinden destek bularak yaklaşık olarak 2 haftanın doruğuna ulaştı. ABD bankacılık krizinden de en karlı çıkan kripto para piyasası olmuştu. Riskli olarak adlandırılan bu varlıkların regüle edilmiş bir sektörden kaçış ile ilgili öncelikli tercih edilen adreslerden biri olması dikkat çekti. Lord of Crypto bu durumu şu ifadelerle açıkladı; ‘’Dünya, geleneksel bankacılık sektöründeki sıkıntıları gördükçe kaçınılmaz olarak kriptoya kayıyor. Çünkü birikimlerinizi enflasyondan korumak için fiyatı her ne kadar dalgalı seyretse de uzun vadede en güvenli ve kazançlı yol hala Bitcoin olarak yer alıyor. Bankacılık kan kaybettikçe, kriptoya geçiş hızının artacağını ön görüyorum.’’

Altın güvenli liman ise altına endeksli tokenlar ne?

Altının güvenli liman olarak görüyoruz bu tanım tokenlar için geçerli olup olmadığını Türker; ‘’Her XAUT tokenı, İsviçre’de kasada tutulan bir troy ons altın tarafından destekleniyor. Birebir fiziksel altın karşılığı bulunuyor. Altın gibi dijital altın için de güvenli liman özelliğinden bahsetmek mümkün.’’ şeklinde ifade ederken Yıldırımtürk ise, ‘’Gelecekte sistemde kripto paraların daha revaçta olacağını ve uluslararası para niteliğini kripto paralarla bulabileceğimizi düşünüyorum ama şuan için güvenli liman olarak tanımlayamayız.’’ şeklinde değerlendirmede bulundu.